top of page

Ziynet davasında altınların aynen iadesi mi yoksa bedeli mi talep edilmelidir?

Ziynet eşyası ile ilgili davaların çoğunda sonuç bölümünde “ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı takdirde, bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline” şeklinde terditli olarak talepte bulunuluyor.





Aynen iadesi istenmelidir.


Dava dilekçenizde yalnızca aynen iade talebinde bulunduğunuz takdirde, mahkeme, taleple bağlılık ilkesi gereği, yalnız ziynet eşyasının teslimine karar verebilir; bulunamazsa bedelinin tahsili şeklinde terditli hüküm veremez.

Bu durumda, ilamda ziynet eşyasının değeri yazmayacağından, karşı taraf ile ziynet eşyasının değeri üzerinde anlaşmanız mümkün. Şayet anlaşamazsanız, İcra İflas Kanunu 24/4. Maddesi uyarınca ziynet eşyasının fiili ödeme tarihindeki değeri icra müdürü tarafından takdir edilir. İcra müdürü, ziynet eşyasının değerini ödemenin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir eder.


Türkiye gibi enflasyonun çok yüksek seviyelerde seyrettiği ülkelerde -uzun süren davaların da sonucu olarak- dava tarihi ile fiili ödeme tarihi arasında çok ciddi farklar ortaya çıkabiliyor.


Düğünlerde takılan takıların çoğu zaman altın benzeri kıymetli madenler olduğu düşünüldüğünde durum daha da ciddileşiyor.


Ziynetin bedeli talep edilirse ne olur?


Bahsettiğimiz gibi, ziynetlerin iadesi hususunda terditli şekilde talepte bulunursanız, hüküm de terditli şekilde verileceğinden ve ilamda ziynet eşyasının değeri yazılı olacağından ziynetlerin iadesine ilişkin mahkeme kararının icra takibine konu edilmesi sonrası karşı taraf, aynen iadenin mümkün olmadığını iddia ederek ziynetlerin dava tarihindeki parasal değerini faizi ile birlikte ödeyip borçtan kurtulabilir.

 

Fakat bu durumda aynen iade talebiniz karşılanmadığı için çok ciddi bir mağduriyet yaşayabilirsiniz.





-Av. Elif Nur Çalışan

 
 

Comments


bottom of page